http://www.hatice-kubra.tr.gg























İSLAMİYET VE HAYAT WEB GROUP
İSLAMGREEN34 WEBCHAT FREE ZEROC
MERKEZ FORUM SITEMIZ
İSLAMİ RADYO CANLI YAYIN KANALI - İSLAM KARADENİZ RADYOSU
İSLAMİ FACEBOOKS FORUM SİTEMİZ
İSLAMİ BELGESEL SİTELER
İLETİŞİM FORMU
ZİYARETÇİ FORMU
ONLİNE KURAN CONNECT
RİSALE NUR KÜLLİYATI
MİKRO İSLAMİ SOSYOMETRİK TEST
MOUSE KEYBOARD LINKS LIST
SANAL DİN KLAVYE MÜSLÜMANLIĞI VE GERÇEK İSLAM
HATICE KUBRA MUSIC BOX LIST
DİNİ HİKAYE TARKANALP İLE AYŞENUR SULTAN
DİNİ HİKAYE KÜÇÜK HAFIZ KIZ FATMA
DİNİ KISSA CENNETİN ÇOCUĞU FATMA
FREE ENGLISH CHAT ROOM
FİLLERİN EĞİTİM TEKNİĞİ
AKIL VE İSLAMİYETİN KURTULUŞU
DÜNYAYI YÖNETEN AİLELER
HILFUL FÜDUL CEMİYETİ
CİHADIN ÇEŞİTLERİ VE İSLAM
CİHAD VE KURAN-I KERİM
NEFS İLE CİHAD VE TOPLUM
NEFS İLE CİHAD VE HAKİKAT
ŞEYH VEFA VE FATİH SULTAN MEHMED
DÜNYA VE SİSTEM
FACEBOOK HELAL İLE HARAM
FACEBOOK HARAM VE HELAL
NEFS İLE CİHAD VE AHİRET
AHİRET VE DÜNYA KAVRAMI
ALLAH GÜNAHLARI ÖRTER
ALLAH GAFUR-U RAHİMDİR
GÜNAHLARI ÖRTÜN ALLAH SİZİ ÖRTER
İSLAMİYET VE KADININ DEĞERİ
FLATCAST RADIO CONTROL
GOOGLE PLAY REPORT
İSLAM VE TESBİHAT İLE AFYON
ROCKEFELLER VE İSLAM
FIRKALAR VE İSLAM
TARİKATLER VE İSLAM
İSLAMGREEN34 FACEBOOK

CİHAD VE KURAN-I KERİM 

http://meal.ihya.org/kurandan-ayetler/kuranda-gecen-cihad-ile-ilgili-ayetler.html


Kuranda cihad ile alakali tahmini 60 ayet geçiyor

2:190 -   Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanla rı sevmez.

2:194 -   Hürmetli ay hürmetli aya ve bütün hürmetler birbirine karşılıktır. O halde kim size saldırdıysa, siz de ona yaptığı saldırının aynıyle saldırın da ileri gitmeye Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahipleri yle beraberdi r.

2:216 -   Savaş size farz kılındı, gerçi o size hoş gelmez. Olabilir ki siz, bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa ki o sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki, siz bir şeyi seversini z, oysaki o sizin için bir kötülüktür. Allah bilir, siz bilmezsin iz.

2:218 -   Şüphesiz ki iman edenlere, Allah yolunda hicret edip, cihad edenlere gelince, işte onlar, Allah'ın rahmetini umarlar. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

2:246 -   Baksana, İsrail oğullarının Musa'dan sonra ileri gelenleri ne! Hani onlar, bir peygamber lerine: "Bize bir kumandan gönder de Allah yolunda savaşalım..." dediler. O da: "Size savaş farz kılınırsa, acaba yapmamazlık eder misiniz?" dedi. Onlar: "Bize ne oldu da yurtlarımızdan çıkarıldığımız ve çocuklarımızdan ayrıldığımız halde Allah yolunda savaşmayalım?" dediler. Bunun üzerine savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı hariç, yüz çevirdiler. Ama Allah, o zalimleri bilir.

3:157 -   Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.

3:195 -   Rableri onlara şu karşılığı verdi: "Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden, hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirini zdensiniz . Göç edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet edilenler, savaşanlar ve öldürülenler... Onların günahlarını elbette örteceğim ve Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları altından ırmaklar akan cennetler e de koyacağım. En güzel mükafat Allah katındadır".

3:200 -   Ey iman edenler! Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah'dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz.

4:71 -   Ey iman edenler! Düşmana karşı her türlü savunma tedbirini zi alınız. Onlara karşı ya küçük birlikler halinde hareket ediniz veya topyekün seferber olunuz.

4:74 -   O halde geçici dünya hayatını, ebedî ahiret hayatı karşılığında satacak olanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Her kim Allah yolunda savaşır da öldürülür veya galip gelirse, her iki durumda da biz ona yarın pek büyük bir mükafat vereceğiz.

4:75 -   Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memlekett en çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?

4:76 -   İman edenler, Allah yolunda savaşırlar. İnkâr edenler de tağut yolunda savaşırlar. O halde siz şeytanın taraftarl arına karşı savaşın. Çünkü şeytanın hilesi zayıftır.

4:77 -   Kendileri ne, "Elleriniz i savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verin" denilenle ri görmedin mi? Üzerlerine savaş yazılınca hemen içlerinden bir kısmı insanlard an, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Niçin bize savaş yazdın? Ne olurdu bize azıcık bir müddet daha tanımış olsaydın da biraz daha yaşasaydık?" derler. Onlara de ki: "Dünya zevki ne de olsa azdır, ahiret, Allah'a karşı gelmekten sakınan için daha hayırlıdır ve size kıl kadar haksızlık edilmez."

4:84 -   (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusu n. Müminleri de savaşa teşvik et. Umulur ki, Allah kâfirlerin gücünü kırar. Hiç şüphesiz ki Allah kuvvet ve kudretçe çok daha güçlü, ve cezası daha çetindir.

4:89 -   Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileri yle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin . Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin .

4:95 -   Müminlerden özür sahibi olmaksızın oturanlar la Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar . Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyl e, oturanlar dan üstün kıldı. Allah onların hepsine de cenneti vaad etmiştir. Bununla beraber Allah mücahitlere, oturanların üzerinde büyük bir ecir vermiştir.

4:101 -   Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.

4:102 -   Sen onların aralarında bulunup da onlara namaz kıldırdığında içlerinden bir kısmı seninle beraber namaza dursun. Silahlarını da yanlarına alsınlar. Bunlar secdeye vardıklarında diğer bir kısmı arkanızda beklesin. Sonra o namaz kılmamış olan diğer kısım gelsin seninle beraber kılsınlar ve ihtiyatlı bulunsunl ar, silahlarını yanlarına alsınlar. Kâfirler arzu ederler ki, silahlarınızdan ve eşyanızdan bir gafil olsanız da size ani bir baskın yapsalar. Eğer size yağmur gibi bir eziyet erişir veya hasta olursanız silahlarınızı bırakmanızda bir vebal yoktur. Bununla beraber ihtiyatı elden bırakmayın. Kuşkusuz Allah kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır.

4:104 -   Düşman topluluğunu takip etmede gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı duyuyorsa nız, kuşkusuz onlar da sizin acı duyduğunuz gibi acı çekiyorlar. Oysa siz Allah'tan onların ümit edemeyece kleri şeyleri umuyorsun uz. Kuşkusuz Allah her şeyi bilendir, hikmet sahibidir .

8:15 -   Ey iman edenler! Toplu olarak kâfirlerle karşılaştığınız zaman, onlara arkalarınızı dönmeyin (kaçmayın).

8:16 -   Böyle bir günde her kim onlara, tekrar dönüp çarpışmak için geri çekilmek veya diğer bir safta yeniden mevzilenm ek hâlleri dışında, arkasını dönerse, muhakkak Allah'dan bir gazaba uğramış olur ve varacağı yer cehennemd ir, orası da ne kötü bir akıbettir.

8:39 -   Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah'ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer vazgeçerlerse muhakkak ki, Allah yaptıklarını görür.

8:45 -   Ey iman edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.

8:60 -   Siz de gücünüzün yettiği kadar onlara karşı her çeşitten kuvvet biriktiri n ve cihad için atlar hazırlayın ki, onlarla hem Allah'ın düşmanlarını, hem de kendi düşmanlarınızı, ayrıca Allah'ın bilip de sizin bilmediğiniz daha başkalarını korkutasınız. Allah yolunda her ne harcarsanız onun sevabı size eksiksiz ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.

8:65 -   Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik eyle. Eğer sizden sabredece k yirmi kişi olursa ikiyüze galip gelirler ve eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar hakkı ve akıbeti düşünmeyen anlayışsız bir kavimdirl er.

8:66 -   Şimdi Allah sizden yükü hafiflett i ve sizde bir zaaf olduğunu bildi. O halde sizden sabredece k yüz kişi olursa ikiyüz düşmana galip gelirler, sizden bin kişi olursa Allah'ın izniyle ikibin düşmana galip gelirler. Allah sabredenl erle beraberdi r.

8:67 -   Hiçbir peygamber in, yeryüzünde ağır basmadıkça (kesin zafere ulaşıp üstün gelmedikçe) esirleri olması layık değildir. Siz dünya malını istersini z, oysa Allah ahireti kazanmanızı murad eder. Allah azizdir, hakimdir.

9:14 -   Onlarla savaşın ki Allah, sizin elleriniz le onların cezasını versin ve ...onları rezil ve rüsvay etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın.

9:16 -   Yoksa siz hep kendi halinize terk olunacağınızı mı sandınız? Allah'ın, içinizden cihad edenleri ve Allah'tan, Resulü'nden, müminlerden başka kimseye sığınmayan ve başkaca sığınacak bir yer aramayanl arı görmediğini mi (zannediyo rsunuz)? Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.

9:19 -   Siz hacılara su dağıtma ve Mescid-i Haram'ı imar etme işiyle Allah'a ve ahiret gününe iman edip, Allah yolunda cihad edenlerin yaptığı işi bir mi tutuyorsu nuz? Bunlar Allah katında eşit olamazlar . Allah zalimler topluluğuna hidayet ihsan etmez.

9:20 -   İman edip de hicret edip, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda cihad edenler, Allah katında en büyük dereceye sahiptirl er. İşte bunlar murada ermiş olan mutlu kullardır.

9:24 -   Onlara de ki; eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, kadınlarınız, akrabalarınız, kabileniz, elde ettiğiniz mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız evler ve meskenler, size Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyin. Allah böyle fasıklar topluluğuna hidayet nasip etmez.

9:25 -   İnkâr kabul etmez bir durumdur ki, Allah size birçok yerde yardım etti. Özellikle Huneyn Günü ki, o gün kendi çokluğunuz size güven vermişti de o gün size onun bir faydası olmamıştı. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen başınıza dar gelmişti. Sonra da bozguna uğrayarak gerisin geri dönüp kaçmaya başlamıştınız.

9:26 -   Sonra Allah, Resulünün üzerine ve müminlerin üzerine sekinetin i (kalplere huzur veren rahmetini) indirdi ve gözle görmediğiniz ordular indirdi de kendisini tanımayan kâfirleri azaba uğrattı. Ve o kâfirlerin cezası işte budur.

9:29 -   Kendileri ne kitap verilenle rden oldukları halde ne Allah'a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekle ri hale gelinceye kadar savaş yapın.

9:38 -   Ey iman edenler! Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince olduğunuz yere yığılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat dünya hayatının zevki ahiretin yanında ancak pek az birşeydir.

9:39 -   Eğer topluca savaşa katılmazsanız, O sizi acı bir azaba uğratır ve yerinize başka bir kavmi getirir ve siz O'na zerrece bir zarar veremezsi niz. Allah'ın herşeye gücü yeter.

9:41 -   Ey müminler! İster hafif techizatl a, ister ağırlıklı olarak seferber olun ve mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseni z böylesi sizin için daha hayırlıdır.

9:42 -   Eğer o sefer, yakın bir ganimet ve kolay bir sefer olsaydı mutlaka peşine düşer gelirlerd i. Fakat o meşakkatli yolculuk kendileri ne uzun bir sefer geldi. Bununla beraber, "Bizim de gücümüz yetseydi, sizinle beraber elbette sefere çıkardık." diyerek Allah'a yemin edecekler, nefisleri ni helake sürükleyecekler. Allah biliyor ki, onlar iyice yalancıdırlar.

9:46 -   Eğer sizinle beraber cihada çıkmak isteseler di, elbette onunla ilgili olarak bir takım hazırlıklar yaparlardı. Fakat Allah davranmal arını istemedi de onları yoldan alıkoydu ve (kendileri ne): "oturun oturanlar la beraber" denildi.

9:47 -   Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozguncul uk etmekten başka şeye yaramayac aklardı ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacakla r da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir.

22:39 -   Kendileri ne savaş açılan kimselere (kâfirlere karşı koymak için) izin verildi. Çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya kadirdir.

22:40 -   Onlar "Rabbimiz Allah'tır" demelerin den başka bir sebep olmaksızın haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah insanların bir kısmını bir kısmı ile defetmese ydi manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan mescidler elbette yıkılırdı. Şüphesiz Allah kendi (dini) ne yardım edene yardım edecektir . Şüphesiz Allah çok güçlüdür, çok izetlidir (her şeye galiptir).

22:78 -   Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur'ân'da, Peygamber in size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibiniz dir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!

29:69 -   Ama bizim yolumuzda cihad edenleri, elbette kendi yollarımıza eriştireceğiz. Hiç şüphe yok ki Allah iyi davrananl arla beraberdi r.

47:4 -   Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah'ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirini zle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerin i asla boşa çıkarmaz.

47:7 -   Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar.

47:20 -   İman edenler: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse ." derlerdi. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de, içerisinde savaş zikredili nce kalplerin de hastalık olanların ölüm korkusuyl a baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Oysa onlar için ölüm yaşamaktan daha uygundur.

47:35 -   Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdi r. O sizin amellerin izi eksiltmey ecektir.

48:16 -   A'rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

48:17 -   Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah'a ve peygamber ine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetler e sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.

48:22 -   Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazla rdı.

48:25 -   Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram'ı ziyaretin izi ve bekletile n kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdi r. Eğer kendileri ni henüz tanımadığınız mümin erkeklerl e, mümin kadınları bilmeyere k ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Allah savaşı önlemezdi. Diledikle rine rahmet etmek için Allah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirind en ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.

49:9 -   Eğer müminlerden iki grup birbirler iyle vuruşurlarsa aralarını düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse aralarını adaletle düzeltin ve (her işte) adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah, adil davrananl arı sever.

60:8 -   Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmak tan men etmez. Çünkü Allah adalet yapanları sever.

60:9 -   Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için yardım eden kimselere dost olmaktan men eder. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.

60:11 -   Eğer eşlerinizden biri, sizden kâfirlere kaçar da siz de savaşta galip durumda olursanız, eşleri gitmiş olanlara ganimette n, harcadıkları kadar verin. İnandığınız Allah'a karşı gelmekten sakının.

61:4 -   Allah, kendi yolunda kenetlenm iş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.

61:11 -   Allah'a ve Resulüne inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer bilirseni z sizin için en iyisi budur.

66:9 -   Ey Peygamber! Kâfirler ve münafıklarla savaş, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemd ir. O gidilecek yer, ne de kötüdür


.
 

Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol